Sefer Günlüğü

30/05/2012

Gece Alanya’ya geldiğimizde limanda yemek yemek çok güzel olmasına rağmen gece gürültü nedeni ile uyumak pek kolay olmuyor. Sabah 5:00'da Antalya ve Mersin sınırındaki bir mağaraya gitmek için tekrar yola koyuluyoruz. O mağarada diğerlerinden farklı olarak daha önce taktığımız bir foto-kapan var. İçinde bir ihtimal fok görüntüleri de var. Yeni takacağımız foto-kapanın takılacağı yer hazır olduğu için mağarada pek oyalanacağımızı düşünmüyoruz. O yüzden de artık toparlayıp kaldırdığımız zodiac botları yeniden kurmaya gerek duymuyoruz. Ancak işler planlandığı gibi gitmiyor. Eski cihazı çıkartırken cihazı sabitlediğimiz ıstavrozun 2 yıldır o mağarada olması oynar kolunun paslanmasına ve çürümesine neden olmuş ve yeni bir cihazı taşıması mümkün değil bu yüzden değiştirilmesi gerekiyor.

Ali Hoca tekrar Lamas'a yüzüp yedek kol alıyor; ancak bu defa da çürüyen vidaları sökmek kolay olmuyor. Öğleden sonra için şiddetli lodos ihbarı olduğundan acele ediyor ve paslı bir tel eline batıyor. Hepimiz her gün tekneye yara bere içinde dönüyoruz. Onlar bizim onur nişanlarımız; ancak mağarada yarasa pisliğine bulaşmış paslı tel pek şaka kaldırır gibi değil. O yüzden seferin ilk günü Serdar'dan sonra Ali'de Anamur'da tetanozu yiyor. Üstelik fotokapandan fok görüntüsü de çıkmıyor. Öğleden sonra beklenen lodos patlıyor ve geceyi geçirmek için Bozyazı limanına sığınmamız gerekiyor. Burası Serdar'ın ailesinin yaşadığı yer. O yüzden Serdar onları ziyarete gidiyor. Ekibin geri kalanı ise lahmacun ziyafeti çekiyor.

Sefer Günlüğü