20/05/2012Gece saat 2 sularında aniden motor stop ediyor. Antalya körfezinin tam ortasında kalakalıyoruz. Allahtan hava sakin. Alaaddin hemen makina dairesine iniyor yarım saat içinde arızayı gideriyor ve yola devam edebiliyoruz. Sabah gün ağarmaya başladığında Gelidonya Burnu da görünmeye başlıyor. Saat 7 civarında da Beşadaları geçerek Antalya körfezinin dışına çıkıyoruz. Havanın iyice sakinlemeye başlaması üzerine hemen botları kurmaya başlıyoruz. Her botun ve onu kullanan ekibin bir ismi var. Ali Cemal, Mertkan ve Gülfem’in botlarının adı Kadir İnanır. Bu botun son 2-3 seferdir değişmeyen adı. Diğer bot ise kendilerine 007 James Boat adını veriyor. Botlar Lamas’ın güvertesinde tek tek paletlerinden çıkartılarak kurulup denize indiriliyor. Saat 11 sularında Kekova (Geyikova) adasını bordaladığımızda işimiz bitmiş ve botların ikisi de suya inmiş oluyor. Kekova’ya girince hemen XXX adasının kuytusunda Lamas’ı rüzgara kapalı bir yere alıyoruz ve bu defa da botların motorlarını takıyoruz. Hemen ardından da gelirken gördüğümüz bir mağarayı kontrole gidiyoruz. Girişe geldiğimizde şok oluyoruz. Koskoca bir tur teknesi kafasını mağaranın içine sokmuş. Biz gelince de tornistan yaparak geri çıktı. Mağaraya girilmesi fokların mağarayı terk etmesi için yeterli bir sebep. Koca tekne!.. Bu kadarı da pes demeye kalmadan neredeyse girişin ağzında duran botlarımızı biçecekmişcesine daha büyük bir gulet onu izledi. Ardından bir başkası. Belli ki bu tüm teknelerinin adet edindiği bir durum. Elbette bu şartlar altında bulduğumuz mükemmel mağaranın foklar tarafından kullanılması mümkün değil. Mağara gerçekten adete foklar için yaratılmış. Girişe göre sağda, solda ve ortada olmak üzere 3 kol var. Bunlardan ikisinde sonu fokların dinlemek ve yavru dünyaya getirmek için üzerinde çıkabileceği kumsallar var. Güzel bir mağara bulma sevincimiz kursağımızda kalarak mağaradan ayrılıp öğle yemeği için Lamas’a gönüyoruz. Kazım bugün öğlen yemeğinde zeytinyağlı yeşil fasulye ve pilav yapmış. Yemekten sonra kısa bir ara verip hemen kıyı tarama işine başlıyoruz. Kadir İnanır’lar saat istikametinde James Boat ekibi ise tersi yönde kıyıyı taramaya başlıyor ve mağara gözlenen adanın etrafını 45 dakikada turluyorlar.
Adalardan birinde çok değişik bir deniz kestanesi görüyoruz. Dikenlerinin uzunluğu 40 cm kadar. Ancak sualtı fotoğraf makinası diğer botta olduğu için sadece koordinatlarını alıp, fotoğrafı bir sonraki seferde çekmek üzere yolumuza devam ediyoruz. Ardından iki ada daha taranıyor ve saat 17:30’da Lamas’a geri dönülüyor. Akşam yemeği Gülfem ve Ali Cemal’in. Körili tavuk ve patetes salatası. Yemekten sonra Kekova’nın muhteşem koylarından birine kurulmuş Smuggler’s Inn’e gitmeyi planlıyoruz ama bugünkü uzun yüzüşten sonra piller çabuk bitiyor ve erkenden uyuyoruz. |
Sefer Günlüğü |